Iskalanan Bakış

– Eski toprak o, bir şeycik olmaz ona. Yıllardır unutamadığı o bakışı anlatır durur. Bir bakışta kalır mı insan? Kalıyorsa eğer kaldığı yerden yaşamına nasıl devam edebilir? 

– Bazen anlık bir bakışta kalıyor insanın aklı, kalbi, ruhu. O bakışı kâinata çevirdiğinde yaşattığı duyguyu, manayı, bütün âleme haykırmak istiyorsun. Aklımızın takılı kaldığı, nurundan ruhunu kamaştıran ve bizi Ey oğul’dan Ey nefsim’e geçirecek tüm gözlerin, hasretle değmek istediği sadece tek bir bakış

  Yahudi inancına göre sorgusuz sualsiz cennete gitmek istiyorsanız Zeytindağı’ndaki milyarderler mezarlığından, yaklaşık yüz ev maliyetiyle satın aldığınız bu Yahudi mezarlığına gömülmeniz gerekiyor. Yahudilerce sırat köprüsünün Zeytindağı ile Kubbet’üs Sahra arasında kurulup Zeytindağı’ndaki bu mezarlıkta yatan Yahudilerin, bu köprüden geçerek cennete ilk gidenler olacaklarına inanılıyor.

İnsandaki şedit, sarsılmaz daimi olan aşkı beka olarak tarif edilen ve bir vesile-i necat bulabilme uğruna ebediyet çırpınışları içinde Zeytindağı’ndan Kubbet’üs Sahra’ya bakınca, gözün gözü görmediği o bakışlar arasından bir tek bakışı arıyor insan. 

Seni ölmeden önce öldüren, baktığın herbir şeyde seni asıl cennetinle buluşturacak, bulunduğun her mekânda miracını gerçekleştirecek o Muhammedî bakış. Kendi kesbinle, sadece Zeytindağı’ndan yalnız kendini kurtarıp ulaştığın bir cennet değil de tüm ümmiliğin, acizliğin ve fakirliğinle birlikte bir gece seni kendine çeken, herbir şeyden kurulacak o köprülerden gerçekleşebilecek olan büyük buluşma.  

Bu yüzden bu sahifeler dışarıdan içeriye sızmanın değil, içeriden dışarıya taşmanın önündeki engellerin edebiyatı. 

Üzerindeki bu balçıklar, senin saklandığın değil seni saklayanların el izleri. 

Kıyafetin, boyan, ilmin, makamın, mekânın örtüleri…

O bakışı ıskalatan, yayılan nurun önündeki engel kaplamaları.

İşte bu yüzden bir bakışta kalamıyor insan, kalmak istiyor fakat, geri kalan bütün görüntülerin aldattığı haram bakışlarda ıskalıyor o bakışı. Hayatın her anında bu bakışı yakalayıp adımlarımızı adımlarına denk düşürmek gibi bakışlarımızı bakışlarına denk düşürebilmekle o ebedi bakakalış/rü’yet gerçekleşecektir. 

“O gün Rabblerine bakan parlak yüzler vardır.” 

Kıyamet-23

Safiye Bulut