Geldim kapına da bir mânân için
Geçtim hava zerrelerinden tek tek, bir ân için
Gördüm, bende bir titreyiş içindesin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Bilmem hangi taş altındasın
Bildim o yaprak ayasındasın
Buldum, bende bir hoş bakıştasın
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Sezdim yıldızlar ucundasın
Seçtim karıncanın burnundasın
Sevdim, bende bir lafızdasın
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Kâinatın tüm nağamatlarında sesini işittim
Kalbimin derin dehlizlerinde koşan da Sen imişsin
Korum, bende bir beni kavuran Rahmet imişsin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Attığım ateşli adımlarımdasın
Aştığım yüce dağlar ardındasın
Anladım, bende bir tadıştasın
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Kullandığım kalemdesin sandım
Kavradığım kelâmdasın, andım
Karar kıldım, bende bir uykudasın
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Zoraki akan kanımdasın
Zerk ettiğim bir şiir satırındasın
Zevk ettim, bende bir karardasın
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Dolunayın ortasındasın zanneyledim
Dondum kaldım, bir ânda karşımdasın seyreyledim
Doldum, bende bir Bahr-i ummânımışsın derk eyledim
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Yağan kar dânesinde iner gördüm
Yalnız, Seni şu demde gördüm
Yandım, bende bir hâlde gördüm
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Notanın sôl’ünde kulağımı gıdıklar imişsin
Noktanın özünde saklanır imişsin
N’oldu da bende bir kenz imişsin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Hoş buldum Seni, gecenin sessiz haykırışında
Hoş, buldum seni bir lahzada
Hani, bende bir günahtaydın da
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Kün emrinin bir eseriyim
Kulun olabilmenin esîriyim
Külüm artık, bende bir yok oluşun eşiğindeyim
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
İncil’de vasfımı zikreylemişsin
İlâhî, nefhândan bir rûh olarak beni hâlkeylemişsin
İnkâr edemem, bende bir beni terk eyleyişsin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Mistiklerin de aradığı Sensin
Miskinlerin de bulduğu Sensin
Meğerki, bende bir haşyette imişsin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Kıtmir’in Ashâb-ı terk etmeyişindesin
Kasvâ’ya mağlubiyeti tattıran da Sensin
Kabūl, bende bir fakrimi ikrâr eyleyiştesin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Târihi yazan yalnız Sensin
Takvimde akan zamanın sâlisesindesin
Toyum, bende bir şaşkınlık emâresindesin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Hacer’e bırakılan ahittesin
Hâcirlerin hicreti Harameyndesin
Hâtime, bende bir Seni tarifsizliktesin
Bu ne aşikâre sırlardır böyle
Resul Hançer